Polikilinik kapısından içeri giren annenin bakışlarından, kucağında tuttuğu bir buçuk yaşındaki çocuğunun hafif solgun yüzünden zaten ne tür bir patolojiyle karşılaşacağımı tahmin ediyorum. Çocuğunun banyosunu yaptırırken annenin eline portakal büyüklüğünde bir sertlik gelmiş. Çocuk doktorlarıyla görüşmüşler, bir karın ultrasonografisi yapılmış ve sol böbrekten kaynaklanan koca bir tümör olduğu anlaşılmış. Bunun üzerine bize yollanan hastanın muayenesinde sol tarafta, dışarıdan bile fark edilebilecek büyüklükte kitlesi mevcut. Tetkikleri sonucunda Wilm’s tümörü teşhisini koyuyoruz. Tümör konseyimizde tartıştıktan sonra ameliyatla kitleyi tamamen çıkarıyoruz. Daha sonra da çocuk onkoloğu meslektaşlarımız kemoterapisini yapıyorlar. Mutlu son.
Bu seyirde size çocuklarda karında ele gelen kitlelerden kısaca bahsetmek istiyorum.
İyi seyirler.
Çocuklarda ele gelen kitleler sıklıkla anneler veya bakıcıları tarafından banyoda çocuk çıplakken veya yazın, üzeri çok kalın kıyafetli değilken, oynarken fark ediliyor. Her zaman altından kötü bir hastalık çıkmasa da, böyle bir durumda mutlaka doktora başvurmak şart. Aslında çok dikkatli anneler, kabız olmuş, zayıf çocuklarda sertleşmiş kakaları bile elleriyle fark edip, gelebiliyorlar. Olsun. Gelin. Zaten kabızlık elle fark edilecek kadar ilerlemişse bizlerden destek almanızda fayda var.
Ama ele gelen kitle sertleşmiş kaka değil de, biraz önce anlattığım gibi daha kötü bir hastalık da olabilir. Bu kötü hastalıklar ele gelen bir kitle şeklinde bulunabileceği gibi, fark edilmezlerse büyüyüp, karnın içerisinde oluşturacakları hacimle kusma, kabızlık, barsak tıkanıklığı, veya ağrı, veya düşme çarpma sonrası kitle içerisine kanamanın oluşturabileceği bulgularla da karşımıza çıkabiliyor.
Her durumda ele gelen karın içi kitleler mutlaka erken, ileri tetkik gerektiriyor.  
Wilms tümörü, nöroblastom çocuklarda en sık görülen karın içi tümörler; arkalarından lenfoma, karaciğer tümörleri, over-yumurtalık tümörleri ve bazı yumuşak doku tümörleri geliyor. Biz genelde çocuğun yaşını da göz önünde bulundurarak en sık hangi tür tümörle karşılaşacağımızı tahmin edip, ona göre bir yol izliyoruz. Mesela sütçocuklarında, küçüklerde Wilms ve nöroblastom daha fazla görülürken, daha büyük çocuklara lösemik veya lenfomatöz karaciğer, dalak, lenf nodu büyüklükleri kitle oluşturuyor.
Önce detaylı bir şekilde sorguluyoruz. Kitle ne zaman fark edilmiş, şikayet oluşturuyor mu, büyüyor mu gibi. Böbrekle ilgili bir problem mi, ayırt edebilmek için idrar rengi, sıklığı gibi sorular soruyoruz. Genç kızlarda adet dönemini, olası hamileliği araştırıyoruz. Fizik muayenemizde ele gilen kitleyi değerlendirip, sorularımıza aldığımız cevaplarla bulguları yan yana koyup gerekli tetkiklerimizi istiyoruz. Bazı tümör belirteçleri, kan sayımları, böbrek -karaciğer fonksiyon testleri, ularasonografi… Alacağımız ek bilgilerle gerekirse bilgisayarlı tomografi, MR, PET…
Bütün verileri topladıktan sonra da, tümör konseyimizde hastayı tartışıyor, en doğru yaklaşımı ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu konseyde her türlü cerrah, onkolog, radyolog, nükleer tıp uzmanı, radyasyon onkoloğu gibi tümör tedavisinde rol alacak doktorlar bulunuyor.
Bugünkü seyrimizde vermek istedğim mesaj şuydu: Çocuklarınızı sevin, ilgilenin, onlara dokunun, dikkatli ve uyanık olun. Karında ele gelen bir sertlik, kitle, şişlik olması durumunda mutlaka doktorunuza başvurun. Siz doktorunuza gidin, o size gerekirse  önemli bir şey olmadığını, basit bir kabızlık olduğunu söylesin. Daha önemli bir durumu atlamaktan iyidir.
Veterinerimin bana söylediklerine benzedi. Köpeğimi bol bol sevmemi, okşamamı söylemişti. Hem sevmek için, hem kendimi hem onu mutlu etmek için, hem de elime gelebilecek patolojileri fark edebilmem için.
Mutlu kalın.
Prof. Dr. Egemen Eroğlu
Aralık 2024