Çocuğumun makatı dışarı sarkıyor, kaka sonrası barsağı dışarı çıkıyor!
Nisan 2025
Başlık ilk defa duyanlara garip gelebilir ama çocuklarda, özellikle dışkıladıktan sonra gördüğümüz barsağın dışarı çıkması veya halk arasında “makatın sarkması” olarak adlandırılan durum hiç de az değil. Çocuk cerrahının seyir defterinde size “rektal prolapsus” dediğimiz rahatsızlıktan bahsedeceğim. Tabi sadece çocukların özelinde.
İyi seyirler,
Aslında sağlıklı çocuklarda çok sık görülmüyor. En fazla görüldüğü yaş aralığı 1-3 yaşlar, ve özellikle hayatın ilk yılı. Bu dönemde oluşan rektal prolapsus genelde kendiliğinden geçen bir rahatsızlık. Dört yaş sonrasında olan çocuklarda ise altta yatan bir neden aramak gerekiyor.
Neden ilk yaşlarda daha sık olduğunu anlatmaya çalışayım. Birincisi küçük yaşlarda kalın barsağın en son bölümü olan rektum, erişkinlerden farklı olarak kuyruk sokumunun önünde dik olarak aşağı iniyor ve diğer pelvis organlarından daha aşağıda bulunuyor. Kalın barsağın bir üst kısmı, yani rektumun üzerindeki sigmoid kolon, henüz tam sabitlenmiş olmuyor ve pelvik kasların rektuma desteği daha yeterli seviyeye gelmemiş bulunuyor. Bir de son olarak rektumun yapısal bütünlüğünü sağlayan Houston kapakçıkları dediğimiz mukozanın kıvrımları, özellikle 1 yaş öncesi %75 çocukta bulunmuyor.
İşte bu anatomik nedenlerden dolayı küçük çocuklarda rektal prolapsus gelişebiliyor.
Büyük çocuklarda ise bazı altta yatan durumlar rektal prolapsus oluşturabiliyor. Örnek verecek olursak:
Kronik kabızlık, zor işeme gibi karın içi basıncın artmasına neden olan durumlar; parazitler, bakteriler veya çölyak hastalığı gibi etkenlerle ilişkili ishal, kistik fibroz, malnutrisyon, cerrahi veya nörolojik hasara bağlı pelvik taban kaslarının zayıflaması, polipler ve bazı sendromlar gibi.
Kistik fibrozlu hastalarda enteresan olarak eskiye oranla daha az görünse de, hala beşte birinde bazen ilk bulgu rektal prolapsus olabiliyor. Onun için biz hekimlerin sürekli kafamızın bir köşesinde bu bilgi aktif olarak duruyor ve rektal prolapsuslu tüm hastalarda öncelikle kistik fibrozu elemeye çalışıyoruz.
Dünyada en sık bilinen rektal prolapsus nedeniyse yetersiz beslenme, yani malnütrisyon. Çünkü malnütrisyonlu çocuklarda protein eksikliği mukozalarda ödeme, barsakların ishal oluşturabilecek enfeksiyon ajanları karşısında güçsüz kalmasına neden olabiliyor. Malnütrisyonlu çocuklarda azalan pelvik yağ dokusu nedeniyle rektum çevresindeki destek de azalmış oluyor.
Bütün bu anlattıklarıma rağmen rektal prolapsuslu çocukların %17’sinde hiç bir etken bulunamıyor.
Tanısı zaten görüntüden konulabildiği gibi, ebeveynlerin anlatımı da yeterli olabiliyor. İnvajinasyon, polip veya hemoroid olmadığından emin olmamız gerekiyor.
Tanıdan emin olunca öncelikle altta yatan bir neden olup olmadığını araştırıyoruz, çünkü tedavi sıklıkla altta yatan nedene yönelik oluyor. Eğer bir sebep yoksa rektal prolapsusun tedavisinde genelde sadece konservatif yaklaşım yeterli oluyor.
Hasta geldiğinde eğer barsak hala dışarıya çıkmış duruyorsa mutlaka içeri itiyoruz ve nasıl itildiğini aileye öğretiyoruz. Mecbur kalırsak, barsak çok dışarıda kalıp ödemlendiyse bu itme işlemi için genel anestezi veriyoruz, dışarıda sıkışan barsağın ödemini almaya yönelik girişimler yapıyoruz. İçeriye soktuktan sonra hemen dışarıya tekrar çıkacak gibiyse birkaç saat bantla popoyu birbirine yaklaştırabiliyoruz.
Dışarıda sıkışmış duran barsak parçası yoksa ve rektal prolapsus oluşturacak bir sebep mevcut değilse öncelikle kabızlığa yönelik tedavi uyguluyoruz. Bu çocukların sadece %5 kadarında cerrahi tedaviye ihtiyaç oluyor. Kabızlık ile ilgili yazılarıma burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz. (birinci yazı, ikinci yazı)
Cerrahi olarak türlü seçenekler var. En az girişimsel olanı rektum çıkışına çepeçevre dokuları sertleştirecek enjeksiyon yapmak. Ama daha etkin olanı rektumun dışarıya çıkamayacak şekilde arkaya sabitlenmesi.
Üç yaşından küçük çocukların %90’ından fazlasında sadece tıbbi tedavi ile sorun çözülebiliyor. Daha büyük yaştaki çocuklara ise genellikle nedene yönelik bir tedavi ve girişim gerekebiliyor.
Sonuçta amaç böyle bir rahatsızlığın varlığından ve eşlik edebilecek problemlerden sizleri haberdar edebilmek.
Bu seyrimiz de böyle sonlansın.
Mutlu kalın.
Prof. Dr. Egemen Eroğlu
Nisan 2024