Çocuk doktoru arkadaşım bir aylık erkek bir bebek danıştı. Bebek ilk haftalar sorunsuzken son günlerde her beslenmeden sonra fışkırır tarzda kusuyormuş. Kustuktan sonra açlığı devam ettiği için emmeye çalışıyor, yeterli beslenemediği için kilo kaybediyormuş. Artık bugün idrar çıkışı ve kaka yapması azalınca, bebekte halsizlik ortaya çıkmaya başlayınca gelmişler. Yapılan fizik muayenesi, kan tahlili ve karın ultrasonografisi sonucu mide çıkışındaki kasta aşırı büyüme olduğu, bu nedenle mide çıkışında tıkanıklık oluştuğunu fark ettik. Gerekli amelyatını yaptıktan sonra bebişi annesinin kucağında evive taburcu ettik.
Çocuk Cerrahının Seyir Defterinde size “Pilor Stenozu” hakkında kısa, hap bilgiler vereceğim.
Bu hastalığın tam adı “Infantil Hipertrofik Pilor Stenozu”. Infant 1 yaş altı bebeklere deniyor. Hipertrofik büyümüş anlamına geliyor. Midenin en son bölümünün adı pilor. Stenoz da darlık demek. Yani küçük bebeklerin mide çıkışlarındaki darlık. Bazen “infantil” kelimesi yerine “idiyopatik” kelimesi de kullanılıyor. Yani “nedeni bilinmeyen”. Eskiden doğuştan anlamına gelen “konjenital” kelimesi kullanılıyordu, sonra bu bebeklerin doğdukları zaman normal oldukları, şikayetlerinin 3 haftalıktan sonra ortaya çıktığı iyice anlaşılınca “doğuştan” yerine “nedeni bilinmeyen”, yani “idiyopatik” kelimesi kullanılmaya başlandı. Bu bilginin şöyle stratejik bir önemi var, bir çok özel sağlık sigortası malesef doğuştan rahatsızlıkların tedavisini karşılamıyor. Bebek olunca bu bebeklerin de problemini karşılamak istemiyorlar, ama tekrar ediyorum bu hastalık doğuştan değil.
Genellikle 3-5 haftalıkken ortaya çıkyor, 12 haftadan sonra görülmesi çok nadir. Her 1000 bebekte 1-3 gibi bir sıklıkta görülüyor ve erkek bebeklerde 5 kat daha fazla görülüyor. Özellikle ilk doğumda, erken doğumda ve genç annelerin bebeklerinde daha fazla oluyor.
Nedeni dediğim gibi tam olarak bilinmiyor ama bazı antibiyotiklerin, sigaranın, şişeden beslemenin ve en önemlisi genetik faktörlerin etkileri olabileceği düşünülüyor. Mesela bu hastalığa yakalanmış bir bebeğin kardeşinde de olma olasılığı normal topluma göre 30 kat daha fazla.
Klinik bulguları aynen biraz önce anlattığım bebek gibi. Beslendikten sonra mide içerisinde biriken besini fışkırır gibi ağızlarından burunlarından kusuyorlar. Mide içeriğini kustukları için kusmuk içeriğinde sıklıkla yeşil safra olmuyor. Gittikçe kilo kaybetmeye, kaka ve idrarı daha az çıkarmaya başlıyorlar. Çok atipik bulgulardan size bahsetmeyeceğim, ama bu bebeklerde hafif bir sarılık da geliştiğini biliyoruz Bahsettiğim kusmalar bebeklerde sık gördüğümüz reflü kusmalarından farklı. Onlar biliyorsunuz fışkırır gibi olmuyor ve beslendikten 10dk filan sonra ağız kenarında akıntı şeklinde görülüyor..
Bizlerin muayenesi sonucunda, hikayesinden de şüphelendiğimiz bebeklerde pilor stenozu tanısından emin olmak için mide çıkışındaki kasın kalınlığını ve boyunu ultrason ile ölçüp, bebeğin kan tahlillerinde mide içeriği kayıplarını değerlendiriyoruz. Bebekler eğer ameliyata girebilecek durumdaysalar ameliyata alıp, kası kesip mide çıkış kanalını genişletiyoruz.
Bu ameliyatın başarı oranı çok yüksek. Ultrasonla bakıldığında neredeyse 1 yıla kadar kas hala kalın olarak ölçülüyor ancak klinik hemen düzeliyor.
Bana çok sorulan bir sorunun da cevabını hemen vereyim; uzun süreli takiplerinde bu ameliyatı geçiren bebeklerin diğer bebeklerden hiçbir farkı olmuyor, sindirim sistemi semptomları, mide boşalımları diğer normal insanlarla aynı.
Bu seyrimizi de böylece bitirmiş oluyoruz.
Mutlu kalın.
Prof. Dr. Egemen Eroğlu
Haziran 2024