Kısa bir ara verdikten sonra çocuklarda sık karşılaştığımız cerrahi problemleri anlatmaya devam edelim.  Çocuk Cerrahının Seyir Defteri’nde anlattığım konuların insanlara ulaşması, aydınlatması, yapılan pozitif geri dönüşler beni çok mutlu ediyor.
Bu gün de size çok sık karşılaştığım bir patolojiden bahsedeceğim.  Aslında doğuştan beri var olan, ama bazen küçük olduğu için 3-4 aylığa kadar fark edilemeyebilen, kaşın hemen dış yarısının hemen altında veya üzerinde yerleşmiş, ağrısız, genellikle 1-3 cm boyutlarına, cilt altında, lastik kıvamında kistik bir yapı. Biz çocuk cerrahları görür görmez tanıyı koyabiliyoruz. Dermoid kist. Bazen angular kist olarak da adlandırılabiliyor.
Size dermoid kistin ne olduğunu, ne yapmak gerektiğini anlattım. 
Bizler henüz daha embryo dönemindeyken, önce üç tabaka oluşuyor; ektoderm, mezoderm ve endoderm. En dıştaki organların geliştiği ektoderm tabakasından derimiz, tırnaklarımız, saçlarımız, dişlerimiz gibi yapılarımız gelişiyor. Eğer bu tabakadan oluşan elemanlardan bir kısmı cilt altında bir kesecik içerisinde hapis kalırsa iyi huylu bir cilt gelişimsel anomalisi olan “dermoid kist” oluşuyor. Kese içerisindeki deri elemanları çalışmaya devam ediyor, hapis kalmış salgı bezleri sıvı salgılamaya devam ediyor, kist yavaştan büyüyor.
Doğumsal problemler olmalarına rağmen sadece %40 kadarı doğumda görülüyor, daha sıklıkla yavaşça büyümeye başladıktan sonra çocukluk çağında göze çarpmaya başlıyorlar. Vücudun bir çok yerinde görülebilmekle beraber, en sık, %85 kadarı, baş boyun bölgesinde bulunuyor. Baş boyun bölgesinde de youtube videsoundaki görselde görebileceğiniz gibi, en çok kaşın üçte bir dış kenarında göze çarpıyor. Ancak vücudun herhangi bir yerinde de dermoid kist gelişebilir.
Neden ve nasıl oluştuklarını tam olarak bilmiyoruz. Bildiğimiz sadece cilt yapılarının fetal gelişim esnasında cilt altında hapsoldukları. Yani kesecikler içerisinde yağ, epitel hücreleri, kıllar, diş parçaları gibi yapılar bulunuyor. Kız, erkek, yaş, ırk bağlantısı yok. Gerçi beyaz kızlarda biraz daha fazla raporlanmış ama istatiksel anlamı yok. Sonuçta çocukluk çağı kafa derisi tümörlerinin neredeyse %50’sini bunlar oluşturuyor.
Bu lezyonların özellikle orta hatta gelişenlerinde, yani mesela her iki kaş ortasında, burunun hemen üzerinde olanlarında, kafa içerisine doğru da büyüme görülebiliyor. Kafa içerisine veya yerine göre omur ilik içerisine doğru büyüme yapabileceklerini bildiğimizden herhangi bir tedavi işlemine başlamadan önce mutlaka gerekli görüntüleme çalışmalarını yapıyoruz. İğne biopsisi ve iğne ile aspirasyon gibi girişimlerden uzak duruyoruz çünkü enfeksiyon, osteomyelit, beyin absesi, menenjit gibi istenmeyen durumlar oluşabiliyor.
Dermoid kistler yavaş yavaş büyüdüklerinden, enfeksiyon gelişebileceğinden, gittikçe kemik deformitesi, beyin içerisinde kitle oluşturmak gibi sorunlara neden olabileceklerinden, örneklerini youtube videosundaki fotolarda görebileceğiniz gibi, dışındaki keseciği de alacak şekilde tamamen çıkarmayı tercih ediyoruz. Bazen abseleşip kendiliğinden boşalabiliyorlar ama çevrelerindeki kapsülü çıkmazsa tekrar oluşuyorlar. Ne kadar küçükken çıkarırsak cerrahisi o kadar kolay olacak, kalacak yara izi de o kadar küçük olacaktır. Aynı şekilde yumurtalıklarda dermoid kisti varsa laparoskopi yaparak, mümkünse overi, yani yumurtalığı koruyarak çıkarıyoruz. Yumurtalık, over kistlerini başka bir seyirde anlatacağım. Omurilik ile bağlantısı olan, beyin omurilik sıvısının dışarı çıktığı fistül gibi kanalları açık olan dermoid kistler ise beyin cerrahları tarafından değerlendirilip tedavi ediliyorlar.
Eğer beyin içerisine uzanım yoksa, kist tamamen kesesiyle çıkarıldıysa tedavi tamamlanmış oluyor. Patolojide kötü huylu hücre görünme olasılığı çok az. Daha çok dil altı, overler; yani yumurtalıklar, veya karın içerisinde olanlarda kötü huylu hücre olma ihtimali daha yüksek. olabiliyor.
Sonuçta kaşın üçte bir dış tarafında olan şişliklere “dermoid kist” diyoruz. Doğuştan olan bu yapıların enfeksiyon, travma nedeniyle kanama, iltihaplanma, çok büyüyerek lokal problemler oluşturmaya başlamadan uygun bir zamanda, ameliyathanede genel anestezi altında çıkarılmasını öneriyoruz.
Bir seyrimizin daha sonuna geldik.
Eğer beğendiyseniz youtube kanalımıza abone olun, videoyu seyretmek isterseniz tıklayın, bizi instagramda takip edin.
Ve  mutlu kalın.
Prof. Dr. Egemen Eroğlu
Eylül 2022