Geçen gün 3 yaşında bir kız çocuğu geldi. Boynun alt tatfında cilt altında,  fotosunu gördüğünüz kocaman bir absesi vardı.

Detaylı sorguladığımda tam da o bölgede önceden küçücük bir delik olduğunu, arada sırada bu deliğin ağzının ıslandığını öğrendim. Abseyi boşalttık, ameliyatla problemli bölgeyi çıkarmak için iyileşmesini bekliyoruz. Anne bu deliğin ciddiye alınması gereken bir problem olduğunu bilmediğini söyleyince Çocuk Cerrahının Seyir Defterinde bu konuyu yazmak gerektiğini düşündüm.
Tıp dilini kullanmadan anlatmak oldukça zor. Şöyle anlatayım. Heryerde görülen anne karnındaki bebek görüntüsünü aklınıza getirin. İnternette her yerde resimleri kolayca görebilirsiniz. İlk haftalarda bebeğin boynunun her iki yan tarafında solungaçı andıran yapılar var. Bu yapıların girintilerine yarık, çıkıntılarına ark deniyor ve bu yapılar çenemiz, kulağımız gibi organlara dönüşüyor, işe yaramayanlar da kayboluyor. Ama bazen işler yolunda gitmiyor. Kaybolması gerekenler kaybolmuyorlar artık şeklinde kalıyorlar.
Ark artıklarından hemen cit altında sert, kıkırdak gibi ele gelen yapılar oluşuyor. Fotodaki bebeğin boynunda olduğu gibi.  
Yarık artıklardan da bazen kistler, bazen ağız boşluğundan cilde kadar ulaşan kanallar yani fistüller, bazen de ciltten içeri doğru giden ucu tıkalı boşluklar yani sinüsler gelişiyorlar. Hangi yarıktan artık kaldıysa ona göre kulaktan boynun alt tarafına kadar olan bölgelerde yerleşebiliyorlar. Ama en çok boyundaki büyük kasımızın alt bir bölü üçlük bölgesinde, boyun yan tarafında oluyorlar. Boyun orta hatta olan kistik yapıların daha çok tiroglossal kist veya dermoid kist olabileceğini daha önce yazdığım bloglarda ve vloglarda anlatmıştım. (İsterseniz mavi kelimelerin üzerine tıklayarak okuyabilir veya izleyebilirsiniz.) En sık ikinci veya üçüncü yarıktan olan kalıntılarla karşılaşıyoruz. İkinci yarıktan olan kalıntılar boyun altından bademciklere kadar olan bir kanalla, üçüncü yarık artıkları da boyunda biraz daha alttan ses tellerinin arkasına kadar uzanan bir kanalla problem yaratabiliyor. İşte bu kanallar yüzünden ciltteki delikten akıntı gelebiliyor.
Yandaki fotoda boyundaki delik çok net olarak görülüyor. Kanal tamamen açıksa tükürük şeklinde akıntı olabileceği gibi, ucu kör bir sinüs ise arada sırada sinüs içerisindeki epitel hücrelerinin yaptığı salgı şeklinde akıntıyla karşılaşabiliyoruz.
Yine yandaki fotoğrafta işaret koyuğum deliği ve ameliyat esnasında nasıl uzun bir kanalın çıktığı çok güzel görülüyor.
Dışarıdan küçük bir delik şeklinde görülenler zararsız gibi görünse de ilk girişte anlattığım çocuk gibi abse bulgularıyla karşımıza çıkabiliyor. Brankiyal yarık kistleri çok nadir ama yine de çocuklarda görülen boyun kitlelerinin %20sini oluşturuyorlar. Onlar da boyunda ele gelen yumuşak, içerisi su dolu balonu andıran yapılarla dışarıdan görünebilecek kadar büyüyebiliyorlar. Zararsız gibi görünseler de bu yapıların özellikle akıntı yapmaları, inflame olmaları, abse oluşturmaları durumunda, tercihan bu problemler oluşmadan  mutlaka çıkarılmaları gerekiyor.
Ameliyahanede, genel anestezi altında , çocuğun acı duymasını ve endişe anlarını hatırlamasını engelleyerek anomalili dokuları çıkarıyoruz. Genelde günübirlik veya bir gece yatışlı ameliyatlar oluyor. Bazen diren koymak zorunda kalabiliyoruz. Kanal uzunsa birden fazla kesi yapmak gerekebiliyor. Detaylarını cerrahınız kalıntının tipine göre size anlatacaktır.
Bu tür ameliyatlar özellikli, ince ince çalışmamızı gerektiren ameliyatlar. Ne kadar ince çalışsak da nüks olasılığı var ama enfeksiyon geçirince bu olasılık çok daha fazla artıyor. Ayrıca enfeksiyonun geçmesini beklememize rağmen bölgede oluşan dokular rahat çalışmamızı engelliyor.
Siz en iyisi beklemeyin. Çocuğunuzun boyununda ciltte delik görüyorsanız, özellikle bu delikten ara ara ıslaklık oluşuyorsa, veya boyunda şişlik fark ediyorsanız doktorunuzla mutlaka görüşün.
Bu seyrimiz de böyle bitsin. 
Mutlu kalın,
Eylül 2023
Prof. Dr. Egemen Eroğlu