Bebek doğuyor. Bir çok insan küçük çocuklara, bebeklere alışık. Ama ilk günlerde göbekten sarkan o ıslak, beyaz-mavi renkli uzantı, yani göbek kordonu çok endişe yaratabiliyor. Size bir çocuk cerrahının gözlüğünden yenidoğan bebeğin göbek kordonunu anlatacağım.
Daha önce ilk embryo döneminde düz, 3 katmanlı bir yapı oluştuğunu anlatmıştım. Bu düz, disk şeklindeki yapı, embryo yaklaşık 1 aylıkken kendi üzerinde içeri kıvrılarak, üç boyutlu bir canlı haline gelmeye başlıyor. İçeri kıvrıldığında karın bölgesi kapanmaya başlıyor ve anneyle bebek arasında, yaklaşık 1.5 cm çaplı bir bağ oluşuyor. Bu bağ bildiğimiz göbek kordonu.
Ceninin içeri doğru kıvrılmasıyla karın içerisine giren yapılardan sindirim sistemi ve ürogenital sistem oluşuyor. Yani barsaklarımız, böbreklerimiz, mesane, genital organlar gibi… Bu da şu anlama geliyor, göbek kordonu ile barsaklar ve idrar yolları arasında bağlantı var. Zamanla barsaklarla olan bağlantı yok olup gidiyor. Mesane ile, yani idrar kesesi ile olan bağlantı da kapanıyor, fibrotik, içi kapalı bir ip halini alıyor. Göbek kordonu içerisinde sadece 2 atar damar, 1 toplar damar ve onları çevreleyen jelimsi destek yapısı kalıyor. İşte biz her yeni doğan bebekte göbek kordonunu kontrol ederken içerisindeki yapıları kontrol ediyoruz. Mesela 2 atar damar yerine 1 atar damar varsa not ediyoruz. Ya da göbek kordonu normalden geniş mi, içerisinde damarlar dışında barsak yapıları var mı, daha mı ince kontrol ediyoruz.
Her şey istediğimiz gibiyse klempi yerleştiriyoruz.
İstediğimiz gibi değilse olabilecekleri başka videoda anlatacağım ki hem video uzamasın, hem de heyecan tek bir videoda bitmesin.
Doğumdan sonra genelde 1 hafta içerisinde bu kordon kullanılmadığı için önce damarlar tıkanıyor, içerisindeki kan pıhtılaşıyor, kuruyor, fagosit dediğimiz hücreler gelip bağlantı noktasını yemeye başlıyor, sonra da düşüyor. Dediğim gibi, ortalama 1 haftada düşüyor ama bir kaç haftaya kadar bu süreç uzayabiliyor.
Göbek düşme süreci içerisinde göbek bakımını nasıl yapacağız?
Bir kere bebeğin nerede doğduğu çok önemli. Hastane dışında, hijyenik şartların çok uygun olmadığı bir yerde doğduysa olası göbek enfeksiyonunu, yani omfaliti engellemek için mutlaka içerisinde klorheksidin içeren bir antiseptikle bakım yapmak gerekiyor. Hala çok az gelişmiş yerlerde kül, gübre, kil gibi maddeler kullanıldığını duyuyoruz. Aman. Hem enfeksiyonu riskini çok artıyor hem de yenidoğan tetanozuna neden olabiliyorlar.
Bebek uygun bir ortamda, hastanede doğduysa hiç endişe edecek bir durum yok. Kuruması zaten doğal bir süreç. Antiseptik, alkol gibi maddeler kullanmanıza hiç gerek yok. Ek bir katkı sağlamadıkları, hatta kuruma sürecini uzattıklarına dair onlarca çalışma var. Demek ki hastanede doğan bebeğimizin göbek kordonunu kuru tutmamız yeterli. Alt bezi kıvırarak göbeğin açıkta kalmasıyla idrar değmesini engelleyebilir, havanın etkileşimiyle daha çabuk kurumasını sağlayabilirsiniz. Eninde sonunda iyice karararacak ve düşecek. Bu ayrılma süreci 3-4 haftaya kadar uzayabiliyor ama daha fazla uzarsa altta yatan bağışıklık sistemi bozuklukları, enfeksiyon veya size anlattığım kaybolması gereken bazı kalıntıların kaybolmaması gibi durumları araştırmamız gerekebiliyor. Mesela lökositlerin yani akyuvarların yapışmasının bozuk olduğu bir tür hastalık kendisini geç göbek bağı ayrılması ve göbek enfeksiyonu ile gösterebiliyor.
Göbek enfeksiyonu konusunu bir başka seyirde biraz daha genişçe anlatacağım.
Göbek düşünce de her şey bitmiyor.
Mesela ebeveynler az miktarda göbek deliğinde oluşan kandan çok korkuyorlar. Halbuki az miktarda, göbek deliğinden taşmayan, hafif bebeğin kıyafetini pisleten kan hiç önemli değil. Kurur, geçer gider. Miktar biraz artar, veya kuruması uzun sürerse belki K Vit aşısını tekrar etmek gerekebilir.
Kordon ayrıldıktan sonra normalde açık kalan yüzey epitel tarafından kapatılır. Hiçbirimizin göbek deliğinin tabanı açık değil. Normal ciltle örtülü. Ayrılma süreci biraz uzarsa, belki hafif bir enflamasyon eklenirse, açıklığı örtmesi gereken cilt biraz geç kalırsa o açıklık üzerinde enflamasyon hücreleri iyice birikmeye başlıyor. Üst üste biniyorlar ve küçük, pembe renkli, parlak bir doku oluşuyor. Bu dokunun ıslaklığı bebeğin kıyafetlerinde sarımtırak bir lekelenmeye neden olabiliyor. Biz bu dokuya “göbek granulomu” diyoruz. Resimde göbek granulomunun nasıl ıslak pembe görünümlü olduğunu fark edebilirsiniz.
Küçük olanları gümüş nitrat ile yok ediyoruz.
 
Fotoda gördüğünüz gibi gümüş nitrat, böyle uzun bir kibrit çöpüne benziyor. Sıklıkla tek uygulama yetmiyor, bir kaç sefer tekrarlamak gerekebiliyor. Gümüş nitrattan başka kullanılan kremler, tuzlar var ama henüz güvenilirlik ve etkinlikleri net değil.
Granulom biraz büyükse, gümüş nitrat yeterli olamayacaksa, biz hemen poliklinikte dibinden bağlayıp çıkarıyoruz. Üst üste binmiş inflamasyon hücreleri sinir içermediğinden bebek bir acı da hissetmiyor.
Eğer gümüş nitrat ile geçmiyorsa, akıntı fazlaysa, alışık olduğumuz granulom dokusuna göre daha sert ve büyükse polip ve diğer patolojiler aklımıza geliyor. Ama onları size gelecek seyirde anlatacağım.
Biliyorsunuz seyir uzun olursa mide bulantısı yapabilir.
Youtube kanalımıza abone olun, instagramdan takip edin.
Mutlu kalın.
Prof. Dr. Egemen Eroğlu
Ocak 2023